Panik Atak Nedir?
Panik atak kişide ani ve beklenmedik biçimde meydana gelen korku, panik ve kaygı hissi oluşmasına yol açan ruhsal bozukluğu ifade etmektedir. Panik atak ortaya çıkması noktasında korku da yoğun kaygı yaratmaktadır. Yaşanan ataklar aniden ve şiddetlenerek yaşanan 10 – 30 dakika aralığında süren sonrasında kendiliğinden sonlanmaktadır. Atak süreleri nadir de olsa daha uzun sürebilmektedir.
Panik atak günümüzde sıklıkla karşılaşılan rahatsızlıklar arasında yer almaktadır. Ortalama her 100 bireyin 3 – 4’lük bir kısmı bu rahatsızlığı ya önceden geçirmiş ya da şu anda yaşamaktadır. En sık görüldüğü yaş aralığı 20 – 35 aralıyken panik atağın kadınlarda görülme sıklığı erkeklere nazaran 2 – 3 kat daha çok olmaktadır.
Panik atak tekrar eden ve aniden gerçekleşebilmektedir. Gerçekleşen ataklar arasında farklı ataklarında olacağına ilişkin kaygı duyulmasıyla karşılaşılabilmektedir. Panik atak esnasında;
– Kalp krizi geçirip ölme,
– Kontrolü yitirerek çıldırma,
– Felç geçirme benzeri kötü sonuçlara neden olabileceği düşüncesi ortaya çıkabilmektedir.
Panik Atağın Oluşma Nedenleri
Panik atağın oluşmasına neden olan faktörlere ilişkin iki adet bilimsel açıklama bulunmaktadır. İlkini insan beynindeki nöronlarda salgılanan ve kişinin heyecan ve duygu yaşantısını düzenleyen bazı hormonların normal çalışmamasına bağlı olarak oluştuğu teorisi oluşturmaktadır. İkincisini de bireylerin günlük yaşantılarındaki davranışları neticesinde oluşan normal ve zararı olmayan çarpıntılar, baş dönmesi ve benzeri belirtilerin birey tarafından farklı değerlendirilmesi neticesinde ortaya çıkabilmektedir.
Psikiyatrik hastalıkların birçoğunda olduğu gibi tek bir nedene bağlı olarak oluşmamaktadır. Panik atak oluşumuna sosyal, biyolojik veya psikolojik faktörler neden olabilmektedir. Yine de panik atakta belirli neden bulunmasa da oluşumunu etkileme olanağı olan ihtimaller bulunmaktadır. En yaygın karşılaşılan panik atak nedenleri; aşırı stres ve kaygı, zayıf ve dengesiz beslenme alışkanlığı, sosyal ve ekonomik düzey, fobiler gibi unsurlar olabilmektedir. Panik atak oluşumuna neden olan faktörler artırılabilmektedir. Bunlar;
– Genetik yatkınlık,
– Çocukluk dönemde karşılaşılan fiziki ve cinsel istismarlar,
– Olumsuz duygulara olan yatkınlık,
– Stres düzeyinin artmasına neden olacak kayıp ve travmatik olaylar,
– Kafein ve tütün ürünleri kullanımı,
– Uyuşturucu maddelerin kullanımı,
– Obsesif kompülsif bozukluk ve agorofobi benzeri psikolojik faktörler,
– Beyinde karşılaşılan dengesizlikler, şeklinde listelenebilmektedir.
Panik Atak Belirtileri
Panik atak belirtilerinin belirli kısmı görülmesi halinde tanı konulurken, kısıtlı olarak görülmesi halinde kısıtlı semptomlu panik atak teşhisi konulmaktadır.
- Çarpıntı,
- Kalpte kuvvetli veya hızlı çarpma hissi,
- Göğüste sıkışma ve ağrı,
- Boğulma hissi ve nefes darlığı,
- Baş dönmesi,
- Sersemlik,
- Baygınlık hissi,
- Karıncalanma,
- Uyuşma,
- Ürperme,
- Ateş basması,
- Üşüme,
- Titreme,
- Kendisi ya da etrafın değişme hissi,
- Kontrol kaybı,
- Çıldırma korkusu,
- Ölüm korkusu,
- Nefes darlığı,
Panik Atak Tedavisi
Panik atak günümüzde tedavi edilebilen bir hastalıktır.
– İlaç tedavisi; panik atak tedavisinde sıklıkla kullanılan tedavi yöntemlerindendir. Bu süreçte beyin sinir hücrelerinde bozukluk oluşturan noktaların hormonal faaliyetlerin düzenlenmesini sağlamaktadır. Günümüzde bu görevi üstlenen birçok ilaç bulunurken tedavi süreci minimum bir senelik olarak kullanılmakta ve kademeli olarak azaltılarak bırakılmaktadır.
– Psikoterapi; birçok sayıdaki psikoterapi tekniği günümüzde panik atağın tedavisinde başarılı sonuçlar vermektedir. Bu yöntemlerin en sık tercih edilenleri bilişsel davranışçı terapi ile EMDR yöntemleridir.